İLK TÜRK TERSANESİ KUŞADASI’NDA KURULMUŞTUR.
İlçemiz Kuşadası’nın tarihi her yönüyle uzmanlar tarafından derinlemesine incelenmelidir. Eldeki buluntuların doğru yorumlanması, yapılan kazılarda ortaya çıkan objelerin depolara atılmaması, kazı sonuçlarının tek bir disipline bağlı olarak değil de inter disipliner metotlarla incelenmesi gerekir. Bu yöntemler kullanıldığında Kuşadası tarihinde çok sayıda gurur duyacağımız sayfalar ortaya saçılacaktır. 900 yıldır Türk beldesi olan bu topraklarda ecdadımızın bizlere miras olarak bıraktığı harikulade eserler mevcuttur.
2021 yılında düzmece bir dosya, 7 sayfa yazı , 7 resimle ve tek bir arkeoloğun teziyle Ceneviz Kalesi olarak Unesco Dünya Geçici Miras Listesine aday olarak gösterilen Güvercinada kalesi kararına itiraz etmiştik.
2021 Kasım ayında yaptığımız 3 günlük bilimsel çalıştay ve sonrasında 6 ay süren literatür ve arşiv çalışmalarında Güvercinada (Küçükada ) Kalesinin 13. Yüzyılda Cenevizliler tarafından değil 17. yüzyılın başında sıfırdan yapılan Osmanlı-Türk kalesi olduğu ispatlanmıştı. O çalıştaya Fransa Bilim Merkezinden katılan ve daha sonra Koç Üniversitesine atanan Doç Dr. Hasan Sercan SAĞLAM bey “ Scala nova şehir efsanesini “ de yerle bir etmişti. Sercan hoca, tezinin uluslararası 3 hakemli bir dergide yayınlanmasını 1 yıl beklemiş, detaylı incelemeler sonucunda tezi kabul edilip yayınlanmıştı. İtalyanlar bile Sercan hocanın tezinin doğruluğunu anlamışlar, kendisini Cenova’ya 3 kez davet edip dinlemişler ve daha sonrada “ Karadeniz’den Akdeniz’e Ceneviz Ticaret Yolunda Surlu Yerleşimler “ programını askıya almışlardı.
2022 yılında biz dernek olarak Doç Dr. Hasan Sercan SAĞLAM hocamıza bir ricada daha bulunduk. Kendisine 1300 li yılların başından itibaren Anaia (Soğucak)’ ta Bizans-Ceneviz-Türk üçgeninde çok ilginç olaylar olduğunu,1304 yılında Katalanların bölgeden ayrılmalarından sonra Türklerin baskıların arttığını ve 1308 yılından itibaren de Anaia ve tüm batı Anadolu’nun Aydınoğulları beyliğinin egemenliğini altına girdiğini anlattık. Hatta 1309-1330 tarihleri arasında İlk TÜRK tersanesinin Aydınoğlu Beyliği tarafından Anaia’da kurulduğunu, zaten önceden var olan tersanenin geliştirilerek Türklerin fetihlerine hizmet ettiğini ve daha sonra da bu tersanenin Ayasuluk’a ( Selçuk) taşındığını söyledik. 21 yıldan beri Kadı kalesinde yapılan kazılarda Türk ok uçları, Aydınoğlu sikkeleri, Türk seramikleri, cam ürünleri ve vb. bulguların elde edildiğini ancak bunlar hakkında bugüne kadar hiçbir tez yapılmadığını ve kamuoyuna bilgi verilmediğini söyledik. Bizi dikkate dinleyen Sercan hoca konu hakkında araştırma yapacağını belirtti.
Kadı Kalesi kazı başkanlığı el değiştirilince konu ile ilgili umutlarımız daha da artmıştı. Yeni gelen kazı başkanın olumlu tutumu, kazı heyetine Türk-İslam Sanatları hocalarının atanması da olumlu gelişmelerdi. Geçen yıl Kuşadası ticaret odasında 26 Ağustos 2024 tarihinde 4 geminin olduğu hareketli bir turizm gününde 300 kişinin önünde Sercan hoca Aydınoğlu tersanesinin Anaia’da kurulduğunu söyleyerek ilk buluntuları belgeleriyle Kuşadası halkına anlattı. 2025 de bu buluntulara ek belgelerle uluslararası hakemli bir dergide yayınlanacağını söyledi. İşte o gün geldi ve dün itibariyle makale bize de ulaştı. Ekte bulunan 28 sayfalık makale tüm açıklığıyla ilk Türk tersanesinin Kuşadası’nda kurulduğunu belgelemektedir. Bu güzel haber kentimiz için harikulade tarih tezlerine de zemin hazırlayacaktır. Kadı kalesi kazılarından elde edilen yeni bulgularla Aydınoğlu beyliği yüksek lisans ve doktora tezlerini bekliyoruz. Kuşadası gerçekten zengin bir tarihi ve kültürel geçmişe sahiptir.
Saygılarımla
Mahmut ÖKÇESİZ
Ortaçağ Araştırmaları Dergisi » Makale » Kent, Limanı ve Tersanesi: Bizans-Ceneviz-Türk Üçgenindeki Anaia/Kadıkalesi’nin (Kuşadası) XIII.-XIV. Yüzyıl Tarihsel Topoğrafyası