Değerlerimize Sahip Çıkarsak Geleceği İnşa Ederiz
Milletlerin kaderini tayin eden yalnızca coğrafyaları değil, o coğrafyada yaşayan insanların bilinç düzeyidir. Tarihine yabancı, kültürüne ilgisiz, değerlerine duyarsız toplumlar günü kurtarır, geleceği değil!
Ben bu satırları, yıllardır ülkemin dört bir yanında görev yapmış bir turist rehberi olarak, aynı zamanda İlim Meclisi Koordinatörlüğü’nü üstlenmiş biri olarak kaleme alıyorum.
Bu topraklarda doğmuş, bu bayrak altında yaşamış her insanın önünde bir sorumluluk vardır:
Milli değerleri korumak ve yaşatmak.
Kuşadası, sadece bir sahil beldesi değildir. Burası Selçuklu'nun, Osmanlı’nın ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti’nin izlerini taşıyan kadim bir yerdir. Her taşın altında bir tarih, her sokağın ucunda bir hatıra saklıdır.
Ancak ne acıdır ki bugün geldiğimiz noktada, bu değerlerin üzeri ya betonla örtülüyor ya da bilinçsizlikle unutturuluyor.
İlim Meclisi olarak amacımız; bu milletin özüne, ruhuna, köklerine yeniden sarılmasını sağlamaktır. Çünkü biz inanıyoruz ki; tarihini unutan bir millet, yönünü kaybeder.
Milliyetçilik, yalnızca bayrak sallamakla olmaz.
Milliyetçilik; mahallesine sahip çıkmaktır.
Milliyetçilik; turistten önce torunlarımızın bu şehri tanımasını sağlamaktır.
Milliyetçilik; öz kültürünü yaşatmak, yozlaşmaya karşı dimdik durmaktır.
Kuşadası, bugün belki turizmle anılıyor ama yarın kültürle, sanatla, medeniyetle de anılmalıdır.
Bu da ancak yerli ve milli bir kalkınma modeliyle mümkündür.
Bu köşe yazılarında sizlerle sadece sorunları değil, çözüm yollarını da konuşacağız.
Hep birlikte Kuşadası’nı ve memleketimizi yeniden diriltmek için kafa yoracağız.
Çünkü bu vatan bizim, bu şehir bizim, bu dava hepimizin.
Birlikte düşünmeye, üretmeye ve sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Nice yazılarda buluşmak dileğiyle…