YAŞAYAN İNSAN HAZİNEMİZ-MUSTAFA KARPUZCU
Bir şehrin kültür ve sanat alanındaki yeri ve ürettiği katma değer, o şehirde yaşayan ve üreten kültür ve sanat adamlarıyla eş değerdir. Ne kadar kültür adamınız ve sanatçınız varsa, hem ülke genelinde, hemde uluslararası alanda o kadar tanınır ve bilinirsiniz. Binlerce yılın birikimiyle oluşmuş ve onlarca coğrafyada icra edilmiş Türk kültürü ve sanatı ise dünyada eşsiz kültür ve sanat ögelerine sahiptir. Ancak 20. yüzyılın sonlarında başlayan ve halen döndürücü hızla devam eden teknolojik gelişmeler, maalesef geleneksel kültürümüzü ve sanatımızı tahrip etmekte, ürettikleri ürünler ilgi görmeyen “ yaşayan insan hazinesi “ ustalarımızın sayısını da giderek azaltmaktadır.
Kuşadası şehrinin yaşayan insan hazinelerinden en önemlisi ve değerlisi bizce sayın Mustafa KARPUZCU ustamızdır. 25 yıldır tanıdığım ve dostu olmaktan büyük onur duyduğum ustam değeri bilinmeyen, kıymeti anlaşılmayan bir sanatkar ve kültür adamıdır. Karpuzcu dostumuzu kıymetli bir usta kılan meziyet hem ürettiği körüklü çizmeler, hem de kültürümüze yaptığı unutulmaz katkılardır. KARPUZCU ayni zamanda bir karakter abidesi, haddini bilen insan timsali, söz verince yerine getiren bir şahsiyet ve sözü-sohbeti dinlenir, boş söz kullanmayan bir Kuşadası beyefendisidir.
“ Körüklü çizme “ Mertliğin simgesi efelerin heybeti, zalime korku mazluma dost, savaştan savaşa koşan zeybeklerin zırhı ve vazgeçilmez aksesuarıdır. Körüklü çizme imal edilirken asla yapay malzeme kullanılmaz. Kösele altı el işçiliği ile yapılır. Körüklü çizmenin dışında dana derisi, içinde ise sahtiyan adı verilen palamutla pişirilmiş keçi derisi kullanılır. Özel ölçü alınır ve en az 10 gün el emeği ve göz nuru ile alın teri dökülerek üretilir. Körükler , “ akordeon, baklava ya da simit” şeklinde bükülebileceği gibi giyenin kendi ayağının biçimini alacak şekilde de ayarlanabilir.
İşte bu özelliklere sahip Türk kültürünün müstesna özel çizmesini sessiz ama vakur bir şekilde 40 yıldan fazla üreten ve tüm ülkede sayıları sadece 10-15 kadar kalan körüklü çizme ustası KARPUZCU , 2013 yılından beri Kültür ve Turizm bakanlığı tarafından yürütülen “ yaşayan insan hazinesi” listesine üç ay önce başvurdu. Zorlu ve uygulamalı bir sınavdan geçtikten sonra bu unvanı bileğinin hakkıyla kazanarak kayıt altına alındı ve görselde gördüğünüz kartı taşıma hakkına sahip oldu. Dün Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından kendisine kartı takdim edildi. Bizde orada bulunma bahtiyarlığını yaşadık. MUSTAFA KARPUZCU ismi UNESCO Yaşayan İnsan hazineleri Türkiye Listesinde yer aldı.
İnşallah başta değerli ustamızın üyesi olduğu oda olmak üzere, belediyemiz, etkili ve yetkili sivil toplum kuruluşlarımız, devletimizin güzide resmi kurumları ustamıza ortak “ bir saygı gecesi “ düzenler, Kuşadası kamuoyuna tanıtır, belgeseli en kısa sürede hazırlanır ve kendisinin yerine geçecek bir kaç kalfa yetiştirmesi için teşvik edilir. Değerlerimizin kıymetini yaşarken bilelim, öldükten sonra mermerden değil som altından mezar taşı yapsanız ne fayda. Kendinizden başka kimi tatmin edersiniz, vesselam.