Kuşadası kentinin önemli hafıza mekanlarının en eskilerinden biri de tabakhanelerdir. Kentin 700 yıla yaklaşan Osmanlı hakimiyeti süresince tabakhanelerin yeri birkaç kez değişmiştir. Türklerin Kuşadası ve bölgesine geldikleri 14 yüzyılın başlarında yani beylikler döneminde Türk tabakhanesi Ayasuluk (Selçuk) yakınlarında yer almaktadır. Ayni yüzyılın içinde Aydınoğlu beyliği Anaia deniz üssünü ele geçirmiş ve 1403 yılından itibaren ilk Türk tersanesini Anaia’da kurmuştu. Deniz üssü yakınlarında açılan ve daha sonrada İne adıyla bilinen bugünkü Soğucak bölgesinde Ahiler bir zaviye kurmuş ve derileri tabaklama işlemlerine başlamışlardı. 1421 yılında Osmanlılar tarafından yapılan Tapu tahrir defterlerinde İne kazasında 18 adet Ahi’nin Ahi Musa zaviyesinde dericilikle uğraştıkları yazılıdır.
1533 yılından itibaren İne kazası büyümeye başlamış ve Ahiler bugünkü Soğucak köyünden ayrılıp kent merkezi yakınlarındaki Türkmen deresi etrafına yerleşmişlerdir. Zamanla büyümeye başlayan Ahi teşkilatı tabakhaneler Türkmen deresinden başlayarak Akyar mevkii adı verilen bölgeye kadar yayılmışlar ve 20 yüzyılın başlarına kadar tabakhaneler denilen bölgede Osmanlı devletinin Batı Anadolu’da en önemli deri atölyelerini kurmuşlardır. Turizmin Kuşadası’nda başlamasıyla birlikte tabakhaneler bir kez daha yer değiştirmek zorunda kalmışlardır.
Kuşadası’nda 1890 yıllarda 22 adet tabakhane mevcuttu. Bu tabakhaneler önceleri kendi isimleri ile anılan Tabakhaneler Sokağı üzerinde bulunuyor, deriler genellikle deniz kenarında doğal tuzlu deniz suyu ile yıkanıyordu. Girit ve Balkanların kaybından sonra çok sayıda Türk debbağ Anadolu’ya göç etti ve bunlardan bir kısmı Kuşadası’na yerleşti ve mesleklerine burada devam etti. İstiklal savaşından sonra 1922 de Kuşadası Rum tabakları ilçeyi terk etti ve yerlerini Türkler doldurdu. 1926 nüfus sayımında 8, 1929 yılında ise 9 adet tabak faaliyette idi. 1933 sayımında ise Kuşadası’nda 4, Selçuk ta ise 1 tabakhane vardır ve yılda 2000-4000 adet ham deri işleniyordu ve bunların çoğu yurt dışına ihraç ediliyordu.
1940-1950 li yıllarda ise gelişen nüfus ve ekonomik hareketlere paralel olarak 25 deri işleme atölyesinde 125 kişi istihdam edilmekteydi. 1937 yılında kentin gelişmesine ayak uyduran tabakhaneler Akıncılar caddesinden (bugünkü İnönü bulvarı ) Akyarlar mevkiine taşındı ve buradan da 1968 yılında Kuşadası belediyesi kararı ile Kirazlı yolu üzerindeki Eşek cehennemi mevkiine, Kuşadası mezbahanesi’nin yanına taşındı ve son tabak Tuğrul Kutucu ’nun mesleği bırakması ile Kuşadası debbağlığı sona erdi.