• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Kültür Portalı

Beyliğin Kızıl Elması



TÜRKLERİN KIZIL ELMASI





Kızıl Elma, Türk milletinin Ergenekondan  demir dağı eritip çıktıktan sonra cihan hakimiyetini ele geçirmek üzere düşler kurduğu,  çağlar boyunca  Türk devletlerine aktarılan , özenle korunan ve bir gün mutlaka gerçekleşeceğine yürekten inanılan  bir ana hedeftir. Kızıl Elma, Türk mitolojisinde Türkler ve de özellikle Oğuz Türkleri için üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan ülküler veya düşleri simgeleyen bir ifadedir. Dünyada Türklük felsefesini yaymak Kızıl Elma'nın ana hedefidir.

Milletlerin  mutlaka bir gün ulaşmak istedikleri ideallerine ülkü veya  mefkûre adı verilir.  Bir millet ülküsü varsa millet olur ve dinamizm kazanır. Kızılelma, genel olarak “erişilmesi istenen ülkü, elde edilmesi mutlaka  amaçlanan muhayyel yer” anlamında kullanılmıştır. Türk büyüklüğünün, düşüncesinin, hedefinin,  ilâhî bir gayenin timsali haline gelen Kızılelma, Türk’ün dünyada var olma ve dünyaya yön vermesinin de  adıdır. Kızılelma, tam anlamıyla dünyaya hakim olmanın en temel sembolüdür.

Cihan hâkimiyeti anlayışına göre Türkler, bütün dünyaya hükmetme, düzeni sağlama ki bunun adı Türkçemizde  nizam-ı âlemdir ve Türkler cihana hükmetme  idealine sahiptir. “Kızıl Elma” da bu ideali simgeler. Türkler her hedefe ulaşıldığında yeni bir hedef belirlerler, bu da  sürekli fetih ve hâkimiyet anlayışının göstergesidir. Çağlar boyunca  Kızıl elma değişir ve  şartlara göre güncelleştirilir. Kızıl elmanın yönü  her zaman farklıdır ancak tarihe göz attığımızda genellikle batıya doğru bir gidiş olmuştur.

Türk devletlerinde Tanrı tarafından kut verilerek hakan seçilen kişi kızıl elmanın da takipçisi, uygulayıcısı ve hedefe varmak için yapılacak tüm çabalarında lideridir. Milletiyle bütünleşmiş, tek bir vücut olmuş, bayrağı ele alıp en önde giden hakanıyla coşan Türk milleti tarih boyunca kızıl elma hedeflerine birer birer varmıştır. Emir vermenin kudsiyeti ve emir almanın sarhoşluğu yek vücut olunca Türk’ün önünde hiçbir güç duramaz ve nitekim tarih boyunca duramamıştır.

Kızıl Elma, Tanrı kut Mete’ye göre batıdan doğuya üzerinde güneş batmayan ve oğullarının dünyanın dört bir yanında hüküm sürdüğü bir koca imparatorluktur.  Büyük Türk hakanı Atilla’ya göre Roma’nın kalbinde Papa’ya diz çöktürmek ve adaletle tüm kavimleri yönetmektir. Babür şaha göre de yüzlerce dilin konuşulduğu  Hindistan’a 300 yıl hakim olmaktır. Selçuklu Sultanı Tuğrul beye göre  Abbasi halifesine baş eğdirmek, onun yeğeni Alparslan’a göre de iklim-i Rum’u Oğuz Türk’üne ebedi vatan yapmaktır. Kızıl Elma, Sarı Saltuk’la  Rumeli ellerini Türk-İslam dairesine dahil etmiş, Ali Şir Nevai ile ana sütümüzden daha duru ve akıcı olan TÜRKÇE dilini cihanda konuşulan tek dil haline getirmiştir. Emin olun ki Dubronvik’ten  pekin kapılarına sadece Türkçe konuşursanız güçlük çekmeden ulaşırsınız. 


Batı Anadolu’da 14. Yüzyılda Aydınoğlu beylerinin “ Kızıl Elması “ ise Smyrna adı verilen bugünkü güzel İzmir’i haçlılardan temizlemek ve Türk’ e yurt yapmaktı. Aydınoğlu beyleri kurucu Mehmet beyden başlayarak hep bu hedefi gösterdiler ve bu yolda ter döktüler.  Öyle ki beyler 3 gün aynı döşekte yatmadı zira at sırtında cenge gittiler. Mehmet beyden oğlu Umur beye, ondan kardeşi Hızır beye ve son Aydınoğlu beyi Cüneyd beye kadar hep devredildi. 1308 de Anaia(Kuşadası) tersanesi ele geçirildi ve orağa “ Göke “ adı verilen 3 katlı büyük gemiler yapıldı. Gazi Umur bey tersaneyi hedefe yaklaşmak için  batıya Ayasuluk (Selçuk” a taşıdı. İzmir liman kalesi nihai hedefti yani  onların Kızıl Elması  “ liman kalesi “ idi. Gazi umur bey bu kızıl elma hedefine varmak için cenk etti ve şehit oldu. Onun kızıl elmasını ise büyük Türk hakanı “ Emir Timur “ 1402 de gerçekleştirdi.

Kızıl elma hedefine bir başka örnek ise ; Osmanoğulları beyliğinin “ Konstantiniyye” yi ele geçirmekti. Hem genlerinde bulunan hedefi gerçekleştirmek, hem de Hz. Peygamberin övgüsüne mazhar olmak onların ana hedefiydi. Söğüt’te 400 çadırla başlayan hareket , önce Bursa’yı aldı. Sonra Edirne’yi fethetti ve artık Kızıl elma çok yakındı. 1453 de  ise Caontantinapolis, Türkler için “ Konstantiniyye “ oldu. 
Sangaryayı “ Sakarya “, Prussia’yı “ Burusa “,  Adrianople’yi “ Edirne” , Constantinople’yi “ Kontanstantiniyye”  yapan o kutlu  kağanlara SELAM OLSUN.

TÜRK IRKI VAR OLSUN. 
























 
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam83
Toplam Ziyaret83981
Hava Durumu